Forex piyasasında çoğu yatırımcının başlarda yaptığı en büyük hatalardan biri, “tek bir strateji” bulduğunda artık her şeyi çözdüğünü düşünmesidir. O stratejinin bir süre işe yaraması, onun her durumda çalışacağına dair bir güven oluşturur. Ancak piyasa, sabit bir denklem değildir. Ve ne yazık ki, aynı strateji her koşulda çalışmaz.

Strateji, Bir Harita Gibi Görünür – Ama Her Yol Aynı Değildir

Düşün ki elinde bir şehir haritası var. Bu harita sana bir noktadan diğerine nasıl gideceğini gösterir. Ama bir gün yollar kapanır, trafik artar ya da hava değişir. Aynı yol, seni farklı sonuçlara götürebilir. Forex’te stratejiler de aynen böyledir. Bir dönemde mükemmel çalışan bir sistem, birkaç hafta sonra seni sürekli zarara sokabilir. Çünkü piyasa dinamik bir organizmadır.

Stratejiye Değil, Duruma Sadık Kal

Başarılı yatırımcıların çoğu strateji değil, durumsal farkındalık geliştirir. Yani piyasada ne olup bittiğini analiz eder, ardından mevcut duruma en uygun stratejiyi seçer. Bir anlamda, sürekli farklı araçları kullanmayı bilen bir tamirci gibi düşün.

Stratejiler, birer araçtır. Ama aracı, yolun durumuna göre seçmek gerekir. Eğer buzlu bir yolda yarış arabası sürmeye çalışırsan, sonuç ortada olur. Forex’te de volatil bir piyasada scalping yaparken kullandığın stratejiyi, yatay seyirli bir piyasada kullanırsan, sonuç genelde hüsran olur.

Güncelleme Yapmak, Başarıya Giden Yolu Açar

Birçok yatırımcı, stratejisini zaman içinde test etmeyi unutuyor. Oysa piyasa değiştikçe, kullanılan stratejiler de güncellenmeli. Bu, stratejinin tamamen terk edilmesi anlamına gelmez. Ama bazı eklemeler, çıkarmalar ya da uyarlamalar gerekebilir.

Tıpkı bir yazılım gibi düşün. Bir uygulama her ay güncelleniyorsa, senin de stratejini periyodik olarak gözden geçirmen gerekir. Bu güncellemeler bazen stop-loss mesafesini ayarlamak, bazen de sinyal onay sistemini değiştirmek olabilir. Amaç, piyasaya uyum sağlamak.

Stratejiye Körü Körüne Bağlanmak Psikolojik Konfordur

Aslında stratejiye sıkı sıkıya bağlı olmak, bir tür psikolojik rahatlık sağlar. “Benim sistemim var, sadece onu uygularım” demek, birçok kararı otomatikleştirir ve insanı düşünme zahmetinden kurtarır. Fakat bu durum, farkında olmadan piyasadan kopmaya da yol açabilir.

İyi bir yatırımcı, kendi stratejisini bile eleştirebilmelidir. Çünkü hiçbir sistem kusursuz değildir. Bir stratejiyi kutsal görmek, esnekliğini kaybettirir. Oysa esneklik, forex dünyasında hayatta kalmanın en büyük silahıdır.

Backtest mi, Canlı Performans mı?

Birçok kişi, bir stratejiyi geçmiş verilerle test eder ve sonuçlar iyiyse ona bağlanır. Ama unutmamak gerekir ki, geçmiş her zaman geleceği garanti etmez. Backtest yapmak elbette faydalıdır, ama canlı performans bambaşka bir hikâyedir.

Piyasa psikolojisi, haber akışları, likidite değişimleri gibi etkenler, geçmiş verilerde görünmez. O nedenle stratejiye sadece “backtest başarısı” nedeniyle bağlanmak da yanıltıcı olabilir. Gerçek test, piyasada ne kadar uyum sağlayabildiğinle ilgilidir.

Stratejiye Değil, Esnekliğe Güven

Forex’te bir strateji seni bir yere kadar taşır. Sonrası, senin piyasa şartlarına ne kadar esnek şekilde uyum sağlayabildiğinle ilgilidir. Strateji sadece bir çerçevedir. Ama çerçevenin içine neyi koyacağını zamanla sen belirlemelisin.

Tek bir stratejiye sıkı sıkıya bağlı kalmak, gelişimi durdurur. Kazananlar, değişime açık kalanlardır. O yüzden bugün kendine şu soruyu sormayı unutma: “Ben stratejime mi sadığım, yoksa piyasaya mı?”